Öfkelerini Korkmadan Dile Getirenler
Aramızda bazıları vardır ki onlar korkusuzca öfkelerini dile getirebilir, farklılıklarını söylemekten çekinmezler. Ama öfkeli kadınlara değer vermeyen bir toplumda yaşıyoruz ne yazık ki. Bize konulan etiketler kadınlıktan uzak olduğumuzu hissettirebilir. Bu yüzden sessizliğe gömülebilir, güçsüzlük içinde kıvranabiliriz. Öfkeli kadın toplumda “Şikayetçi”, “Dırdırcı” “Hiçbir şeyden memnun olmayan” “erkek gibi” “erkeksi” gibi lakaplarla görülebiliyor.
Öfkemizi verimsiz bir şekilde ortaya koyduğumuzda sonu olmayan ve bizi aşağı doğru çeken bir davranış örüntüsüne sıkışıp kalabiliriz der . Öfkelenmemize yol açan bir şey olmasına rağmen şikayetlerimizi açıkça dile getiremezsek, diğerlerinin sempatilerini kazanmak yerine, anlayışsızlıkla karşılaşabiliriz. Bu da öfkemizi ve haksızlığa uğramışlık duygusu hissetmekten başka bir işe yaramaz. Gerçek sorunlar ise hala görülmeyi bekleyen birer rahatsızlık olarak kalmaya devam eder. Daha da kötü yanı kadının öfkesinden korkan erkeklerin veya kendi öfkeleriyle karşılaşmaktan korkan kadınların günah keçisi, çöp kutusu haline gelebiliriz.
Öfkeyi gösterebilmek cesaret ister. Ancak doğru gösterilmeyen öfke bizi vezir etmek yerine rezil eder. Öfkeli kadın diğerleri tarafından tehdit unsuru olarak görülebilir derhal yol edilmesi gerektiği düşünülebilir. Bu yüzden hep aynı döngü içinde sıkış kalabiliriz. Biz öfkelendikçe bazen karşımızdaki insanın sakinleştiğini görürüz. Bu durum karşımızdaki bireyin de duygusunu, öfkesini çekip aldığımızı boştan yere onun da duygusunu taşıdığımızı gösterir. Sistem hiçbir zaman boşluk kabul etmez. Bir taraf diğerinin öfkesini taşırken diğer sakin kalmış, etrafı tarafından onaylanmıştır. Siz ise damgalanmaya devam etmişsinizdir. Öfkemizi burada verimsiz kullanmışızdır çünkü hem karşı tarafın duygu hamallığını yapmışızdır hem de insanların bizi dinlememesi, ciddiye almaması için onlara bahane vermişizdir. Sizin gittikçe histerikleştiğiniz kavgalar diğerinin daha sakin kalarak oltadan kurtulmasını sağlar.
Tavsiye:
Etkisiz kavgalar yaşayanlarımız genelde karşı tarafı değiştirmekle ilgilenenlerdir. Kendi benlik ve gelişimlerinden vazgeçip değişmek istemeyen bir kişiyi değiştirme çabaları ancak ve ancak bizde yaralanmalara ve özsaygımızı kaybetmemize sebep olur.
Buradan baktığımızda öfkesini yutanlar ve öfkesini olduğ gibi açığa vuranlar her ne kadar farklı gibi dursa da ikisi de aynı. Çünkü ikisi de başkalarının alması gereken duyguları almışlardır ve ikisi de ilişkisinde herhangi bir değişim olmadan kendini çaresiz ve güçsüz hissederek yollarına devam etmektedir.
Halbuki öfkemizi doğru kullanmakla ilgili hep yanlış şeyler öğrenmişizdir. Öfkeden kurtulmak gibi ya da kaçmak gibi ya da korkmak gibi öğretiler öfkeyi reddetmememize ve yanlış hedeflere veya kendimize yöneltmemize sebebiyet vermektedir.
Kaynak:
